EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan: Kadın düşmanı iktidara karşı, öfkemizi örgütlülüğümüzde birleştirelim
İktidarın "aile yılı"nın ilk dört ayında 98 kadının öldürüldüğünü hatırlatan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan; “Kadın düşmanı iktidara karşı, öfkemizi örgütlülüğümüzde birleştirelim" dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Cumhurbaşkanının "aile yılı" ilan ettiği 2025 yılının ilk dört ayında 98 kadının öldürülmesiyle ilgili bir açıklama yaparak; “Kadın düşmanı iktidara karşı, öfkemizi örgütlülüğümüzde birleştirelim” çağrısı yaptı
Cumhurbaşkanının "aile yılı" ilan ettiği 2025 yılının ilk dört ayında 98 kadının öldürüldüğünü, bu kadınların 58'inin aileleri içindeki erkekler tarafından öldürüldüğünü hatırlatan Gürkan. “Tüm cinayetlere rağmen AKP, kadınların kendi iktidarlarında "özgür ve rahat" bir biçimde yaşadığını savunuyor. Kadınların haklarının, emeklerinin, yaşamlarının gasbedildiği aile yılını öve öve bitiremiyor.
Oysa kadınların yaşamı, eğer katledilmiyorlarsa, ya katledilme korkusuyla ya şiddetle ya yoksullukla çevrili. Cumhurbaşkanının aile yılı, kadınların ailenin tüm yükünü üstlenmek zorunda bırakıldığı, bu yükü taşırken ya da taşıyamaz hale geldiğinde ise şiddetle bastırıldığı, bu şiddetin iktidar tarafından alkışlarla karşılandığı bir yıl oluyor” dedi.
“Aile yılında” kadınlar değil, failler korunuyor”
Gün başına neredeyse bir kadının öldürüldüğü aile yılında, kadınların değil, faillerin korunduğuna dikkat çeken Gürkan; “Kimi zaman "sadakat yükümlülüğü" kimi zaman başka sebepler bir kadın cinayeti davasında indirim sebebi olabiliyor. İktidarın kukla gibi oynadığı yargı, cinayetleri değil, kadınların yaşamlarını soruşturuyor” ifadelerini kullandı.
Gürkan AKP’nin “Aile yılı” ilan ettiği 2025’in ilk 4 ayında yaşanan kadına yönelik şiddetle ilgili yaşananları şöyle sıraladı;
- “Aile yılı öyle bir yıl ki henüz öldürülmesinin üzerinden bir hafta geçmeden Bahar Aksu'nun katledildiği video başka kadınları tehdit ederken kullanılıyor ve bunu kullanan failler serbest bırakılıyor!
- Pınar Gültekin'i canlı canlı yakarak katleden failin ağırlaştırılmış müebbet hapsi Yargıtay tarafından "canavarca his yoktur" denilerek bozuluyor; kadınlar, şiddete uğradıklarında sözde arkalarında olan kolluk kuvvetleri tarafından tacize, cinsel saldırıya ve işkenceye uğruyor ve bunlar da cezasız kalıyor. Hatta bu şiddeti meşrulaştırmak için devlet elinden geleni ardına koymuyor.
- Kadınlar sağlıkları, hakları gözetilmeden temel görevleri buymuşçasına çok çocuk yapmaya zorlanıyor, doğan çocuklar ise kâr uğruna ölüme terk ediliyor! İktidarın çok çocuk isteğinin sebebi, MESEM'lerde, atölyelerde, fabrikalarda çalışan çocukların yaşadıkları iş kazalarından, iş cinayetlerinden anlaşılıyor. Sermayenin Ucuz emeğe duyduğu ihtiyaç çocuğundan emeklisine herkesi güvencesiz bir yaşama sürüklüyor.
- Kadınlar, eğer devlet tarafından korunmadığı için şiddete uğrayarak, sağlık hakkına erişemediği için hastalıktan, rant uğruna kâğıttan evlerde yaşadığı için depremde ölmüyorsa emeğini üç kuruşa satmak zorunda kaldığı iş yerlerinde ölüyor, uzuvlarını kaybediyor. Kendisini, çocuklarını şiddetten korumak, hayatta tutabilmek için güvencesiz bir şekilde saatlerce çalışarak kendini tüketiyor. Kadınların içine sıkıştırıldığı tüm bu güvensiz yaşam koşulları ve eşitsizlik kadınların esnek, güvencesiz bir biçimde daha fazla sömürüye maruz bırakılmalarıyla sonuçlanıyor.
İktidarın etkinliklerde, programlarda, toplantılarda överek anlattığı aile yılı kadınlar için işte bu. Sermayenin ve onun temsilcilerinin iktidarını sürdürmek adına milyonlarcamızı, gözünü bile kırpmadan mezara sokmaya hazır olanların yılı, aile yılı.”
“Öfkemizi örgütlülüğümüzde birleştirelim”
“Ancak, yıl boyu süren insanca yaşanılabilir bir ücret ve çalışma koşulları için çıkılan grevlerdeki kadın işçilerin ısrarı, demokrasi talebi için kampüslerini ve sokakları terk etmeyen genç kadınların cesareti, Türkiye'nin dört bir yanındaki işçi, emekçi, genç kadınların öfkesi bize gidilecek yolu gösteriyor” diyen Gürkan böyle bir aile yılında; güvencesizliğe, cinayetlere, sömürüye karşı kadınların mücadelesine ve birbirlerine sarıldığını belirtti.
Artık sermayeye ve onun iktidarına karşı örgütlenerek mücadele ateşini daha fazla harlamanın zamanı olduğunu belirten Gürken “Yaşamak için, güvenceli bugün ve gelecek için öfkemizi örgütlülüğümüzde birleştirelim“ çağrısı yaptı. (Haber Merkezi)
Evrensel'i Takip Et